Bize Ulaşın

Faktoring Sözleşmesi

  1. Ana Sayfa
  2. Yayınlarımız
  3. Faktoring Sözleşmesi
Faktoring Sözleşmesi

 

  1. FAKTORİNG SÖZLEŞMESİ
  2. Genel Olarak

          Faktoring sözcüğünün kelime anlamı alacaklandırma olarak ifade edilmektedir[1].  Factoringterimi, “factor” kavramından hareketle açıklanmaktadır. Factorkavramı, Latince “facere” eyleminden türetilmiş olup, “bir şey yapmak, icra etmek” anlamına gelmektedir. Buna göre; “factoring”, “bir kişinin başka bir kişiadına hareket etmesi, bir şey ifa etmesi ” olarak tanımlanabilir[2].

  1. Faktoring Sözleşmesinin Tanımı

          Faktoring sözleşmesi, 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanununun 38. f.1 maddesinde; “mal veya hizmet satışından doğmuş fatura ile tevsik edilen alacaklar ile Kurulca belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde tevsik edilebilen mal veya hizmet satışına bağlı doğacak alacakları devir almak suretiyle, faktoring şirketinin müşterisine sağladığı tahsilât, borçlu ve müşteri hesaplarının tutulmasının yanı sıra finansman veya faktoring garantisi fonksiyonlarından herhangi birini ya da tümünü içeren sözleşme ” şeklinde tanımlanmıştır.

          Madde ile faktoring işlemlerinde devralınacak alacakların, gerçek ticari ilişkilerden kaynaklanması amaçlandığından, faktoring sözleşmesi, sadece Kanunda belirtilen fatura tanımı kapsamındaki belgelere dayalı doğmuş veya doğacak alacakların devrini öngören sözleşme olarak tanımlanmıştır[3].

 

  1. Faktoring Sözleşmesinin Şekli

 

          6361 sayılı Kanun m. 38 f. 2’ de faktoring sözleşmelerinin yazılı şekilde yapılmasının zorunlu olduğu vurgulanmıştır. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’ n 12’ nci maddesinin ikinci fıkrası nazara alındığında söz konusu yazılı şeklin ise; geçerlilik şekli olduğu ifade edilebilir. Uygulamada ise faktoring sözleşmeleri, faktoring şirketleri tarafından matbu formda hazırlanmaktadır[4].

 

  1. Faktoring Sözleşmesinin Hukuki Niteliği

 

          Faktoring sözleşmesi, 63161 sayılı kanunda tanımlanmış olsa bile, Türk Borçlar Kanunda düzenlenmediği gibi 6361 sayılı kanunda tarafların sözleşmeden doğan borçları, sözleşmenin sona ermesi ve sona ermenin hükümleri düzenlenmiş değildir[5].  Bu bakımdan faktoring sözleşmesi isimsiz sözleşmeler kapsamında değerlendirilmektedir[6] [7].

         

  1. FAKTORİNG SÖZLEŞMESİNDE TARAFLARIN YÜKÜMLÜLÜKLERİ
  2. Genel Olarak

          Faktoring sözleşmesinde tarafların yükümlülükleri, sözleşmenin yapılış biçimine ve faktoring işleminin türüne göre farklılık arz etmekle birlikte, başlıcaları müşterinin alacaklarını faktoring şirketine devretmesi ve şirketin üstlendiği hizmetler karşılığında ücret ödemesi, faktoring şirketinin üstlendiği hizmetleri yerine getirmesi olarak sayılabilir[8].

 

  1. Müşterinin Yükümlülükleri

 

          Faktoring sözleşmesi ile müşterinin yerine getirmek zorunda olduğu asli edimlerin başında alacakları kül halinde faktöre temlik etmek gelmektedir[9]. Alacakların devri ile birlikte alacağa bağlı haklar da faktoring şirketine geçmektedir. Alacağın devrinde, devrin geçerli olması için sözleşme ve kanunda aksi söz konusu değilse, borçlunun muvafakati aranmamaktadır. Dolayısıyla devir durumunun borçluya bildirilmesi gerekliliği yoktur.

          Ancak açık faktoringde müşterinin alacağın faktoring şirketine devredildiği hususunda borçluyu bilgilendirme yükümlülüğü bulunmaktadır. Uygulamada genellikle faturaların üzerine, alacakların devredildiğine ilişkin kayıt konularak bildirim gerçekleşmektedir[10].

          Müşteri, faktoring şirketine sözleşmede belirlenen edimleri karşılığında faktoring komisyonu ödemekle yükümlüdür[11]. Ayrıca gerçek faktoringde teminat riskinin tamamının üstlenildiğinden, müşterinin teminat komisyonu ödemesi gerekmektedir[12].

          Müşterinin işletmesi, borçlularına ve devredilen alacaklarına ilişkin bilgi ve belgeleri verme yükümlülüğü bulunmaktadır. Alacağa ilişkin bilgi ve belgelerin temlik alana verilmesi yükümlülüğü TBK m. 190’ da açıkça düzenleme altına alınmıştır. Bu kapsamda yapılacak faktoring sözleşmesi ile kanunda belirtilen bilgi ve belge verme yükümlülüğünün sınırları genişletilebilir. Bilge ve belge verme yükümlüğünün asıl maksadı, faktoring şirketinin hem müşterinin hem de borçlunun ekonomik durumu hakkında istihbarat yapabilmesi açısından önem arz etmektedir[13].

         

  1. Faktöring Şirketinin Yükümlülükleri

          Genel olarak faktoring şirketinin alacakları devralma, ödeme yapma, alacakların tahsilinde özen gösterme, anlaşmanın niteliğine göre garanti verme, sır saklama yükümlülüklerinin olduğu söylenebilecektir[14].

          Faktöring şirketinin devraldığı alacakların muhasebe işlemlerini yapmak, borçluya bildirimde bulunmak, alacağın tahsili için gereken hukuki süreci takip etmek gibi yükümlülüklerinin de olabileceği söylenebilir[15].

          Ön ödenmenin kararlaştırılmadığı durumlarda, faktörün esas borcu, kendine devredilen alacakların tahsili sonrasında kendi ücret ve masraflarını düştükten sonra, müşteriye ödeme yapmaktır. Ön ödemenin kararlaştırıldığı durumlarda ise faktör ücret ve masraflarını müşteriye ödeyeceği bedelden mahsup ederek yapmaktadır. Faktörün zamanında ödeme yapmaması durumunda borçlunun temerrüdüne göre sorumlu olacaktır. Bu durumda ifanın konusu para borcu olduğundan müşteri temerrüt faizi, gecikmede kusur varsa aşkın zararın tazminini isteyebilecektir[16].

             

  • FAKTORİNG SÖZLEŞMESİNİN SONA ERMESİ

          Faktoring sözleşmesi, belirli bir süre için yapılmış ise ve sürenin bitiminde taraflardan birinin fesihle ilgili bir ihtar olmadığı durumlarda sürenin uzayacağı yönünde bir hüküm içermiyorsa sözleşme kendiliğinden başka bir hukuki işleme gerek kalmaksızın sona erer[17].

          Faktoring sözleşmesinin sürekli edimli bir sözleşme olduğu düşünüldüğünde, ( faktoring şirketi bakımından işgörme borcu ) sözleşme devam ederken doğmuş ve sözleşme sona ermesine rağmen ifası gereken borçlar, ifası mümkünse artık tazminat borcuna dönüşmektedir. Ancak ifa yükümlüsü kusursuz ise borç sona erecektir[18].

          Faktoring şirketinin kanunen anonim şirket olma zorunluluğu bulunmaktadır (6361 Sayılı Kanun m. 5 ). Bu kapsamda faktoring şirketinin tüze kişiliğinin ortan kalkması durumunda, faktoring sözleşmesi de sona erecektir.

          Sözleşmenin taraflarından birinin ifası halinde, bazı sözleşmelerin kendiliğinden sona ereceğini öngörülmüşken, bazı sözleşmeler kural olarak devam etmektedir.[19].  6361 Sayılı Kanun finansal kiralama sözleşmesi bakımından iflası (kiracının) sözleşmeyi sona erdiren bir durum olarak düzenlemesine rağmen faktoring sözleşmesinde faktoring şirketinin iflası durumunda sözleşmenin sona ereceğine ilişkin herhangi bir düzenleme mevcut değildir. Bu bakımdan iflas, faktoring sözleşmesini kendiliğinden sona erdirmeyecek[20], iflas etmeyen tarafa sözleşmeden dönme imkânı doğacaktır.

          Müşterinin iflasından önce alacakları devrettiği durumda, faktoring şirketi yapılan devrilerin geçerliliğini koruyacağından faktoring şirketi tarafından yapılan tahsilâtlara ilişkin ödemeler iflas masasına yapılacaktır[21]. Diğer yandan, faktoring şirketinin iflası halinde faktoring şirketinin müşteriye henüz karşılığını ödemediği veya tahsil edemediği alacaklar, iflas alacağı olarak müşteri tarafından talep edilebilecektir[22].

          Faktoring sözleşmesini sona erdiren bir başka sebep ise fesihtir. Faktoring sözleşmesi müşteri veya faktoring şirketi tarafından sözleşmede bir süre öngörülmüşse bu sürelere uyularak, bir süre öngörülmemişse dürüstlük kuralının gerekli kıldığı sürelere uyarak herhangi bir nedene dayanmaksızın sözleşmeyi fesih edilebilir[23]. Taraflar haklı neden oluşturan hallerde özellikle müşterinin mali durumunun bozulması, müşterinin devraldığı alacaklardan sonradan doğanları faktoring şirketine bildirmemesi, teminat verme borcuna aykırılık, aciz haline düşülmesinde[24] herhangi bir fesih süresi ve dönemine bağlı kalmaksızın sözleşmeyi fesih edebilir[25].

 

[1]www.tdk.gov.tr/index.php?option=com_bts&view=bts&kategori1=verilst&ayn1=bas&kelime1=factoring Erişim Tarihi: 24.03.2017.

[2]TİRYAKİ, Betül, Faktoring İşlemi ve Faktoring İşleminin Hukuki Niteliği, Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi Cilt: 8, Sayı: 2, 2006, s.189 ve orada dnp. 1.

[3]Madde Gerekçesi, www.sinerjimevzuat.com.tr Erişim Tarihi: 25.03.2017.

[4]DEMİR, Remzi, Faktöring Sözleşmesi, Journal of Yaşar University 8. Cilt Özel Sayı, s. 883  

[5]UZUN KAZMACI, Özge, Faktoring Sözleşmesi, 2014, s. 50.

[6]ZEVKLİLER, Aydın / GÖKYAYLA, K. Emre, Borçlar Hukuku Özel Borç İlişkileri, Ankara 2014, s.17, AKINTÜRK, Turgut / ATEŞ, Derya, Borçlar Hukuku Genel Hükümler Özel Borç İlişkileri, İstanbul 2017,  s. 354.

[7]Yargıtay 19. HD. 14.10.2015 tarih ve 2015/1159 E. 2015/12752 K. sayılı kararı: “ Faktöring sözleşmeleri temelinde alacağın temliki hükümlerini barındıran Borçlar Kanunundaki tip sözleşmeler arasında yer almayan ve birden fazla tip sözleşmeyi kapsamına alan atipik nitelikte karma sözleşmelerdir. Faktöring sözleşmeleri üç köşeli işlemlerdir. Faktöring işlemlerinin taraflarını alacağı temlik alan faktoring şirketi, temlik eden önceki alacaklı (faktöring şirketinin müşterisi) ve önceki alacaklıyla arasında temel hukuki ilişki bulunan borçlu olarak gösterebiliriz.” (www.sinerjimevzuat.com.tr Erişim Tarihi: 04.06.2017)

[8]UZUN KAZMACI s. 77-78.

[9]KAYA, Özge, Faktöring Sözleşmeleri, http://www.turkhukuksitesi.com/makale_923.htm, Erişim Tarihi: 30.03.2017.

[10]UZUN KAZMACI s.80.

[11]TİRYAKİ s. 193-194.

[12]DEMİR s. 892.

[13]ŞENER, Oruç Hami, Factoring’ de Borçlunun Hukuki Durumu ve Özellikle Temlikin Sözleşme ile Yasaklanması, s. 72.

[14]UZUN KAZMACI s. 87- 91. YAVUZ s. 447-448.

[15]OY, Osman / KÖSE, Seçkin / ALKIM, Süleyman Yahya, Factoring, İstanbul 2008, s. 3.

[16]KILIÇOĞLU, Ahmet M., Borçlar Hukuku Genel Hükümler, Ankara 2013, s.697, UZUN KAZMACI s. 88.

 “ Para borçlarında ise, borçlunun temerrüde düşmesi halinde borçlu kusurlu olmadığını ispat ederek faiz ödemekten kaçınamayacağı gibi, alacaklının zarara uğradığını ispat etmesi de gerekmez.

Borçlar hukukunda kabul edilen genel ilke bu yönde olmasına rağmen, Ticaret Hukukunda, AB mevzuatının etkisiyle, ticari işletmeler arasındaki mal ve hizmet tedariki amacıyla yapılan işlemlerde bu ilkeden ayrık bir yönelim göze çarpmaktadır. Buna göre ticari işletmeler arasındaki mal ve hizmet tedariki amacıyla yapılan işlemlerde, temerrüde düşen borçlunun gecikmeden sorumlu tutulamayacağını ispat etmesi halinde temerrüde düşmeyecek, dolayısıyla temerrrüt faizi borcu doğmayacaktır.”  YENİOCAK, Umut, 6098 Sayılı Borçlar Kanunu’ nun Getirdiği Değişiklikler ve Yenilikler, İstanbul 2011, s. 140. Kanaatimizce faktoring sözleşmesinin ticari işletmeler arasında bir hizmet tedariki işlemi olduğu düşünüldüğünde, faktoring’in temerrüde düşmede kusurunun olmadığını ispatlaması durumunda temerrüt faizi borcundan kurtulabileceği söylenebilir.

[17]UZUN KAZMACI s 180-181, DEMİR s. 894.

[18]KILIÇOĞLU s. 665-667,  EREN, Fikret, Borçlar Hukuku Genel Hükümler, 2013, s. 1303, UZUN KAZMACI s. 182.

[19]KURU, BAKİ, İstinaf Sistemine Göre Yazılmış İcra ve İflas Hukuku, İstanbul 2016, s. 582-583.

[20]Aksi Yönde bkz. DEMİR s. 894 (DEMİR, müşterinin iflası ile faktoring şirketinin iflasını ayrı başlıklar altında incelemektedir. Demir müşteri firmanın iflası durumunda, artık alacakları üzerinde tasarruf yetkisini kaybedeceğinden sözleşmenin sona ereceğini savunmaktadır. Faktoring şirketinin iflası halinde ise sözleşmenin sona ermeyeceğini belirtmektedir.)

[21]DEMİR s. 894.

[22]Müflisin iflas açıldığı andaki hem muaccel hem de müeccel borçlarıdır. (Bkz. KURU s. 565, PEKCANITEZ, Hakan / ATALAY, Oğuz / SUNGURTEKİN ÖZKAN, Meral / ÖZEKES, Muhammet, İcra ve İflas Hukuku, 2013, s. 708.)

[23]UZUN KAZMACI s. 205-208.

[24]DEMİR s. 895.

[25]UZUN KAZMACI s. 208.