Bize Ulaşın

Profesyonel Futbolcu Sözleşmelerinin Hukuki Niteliğinin Değerlendirilmesi

  1. Ana Sayfa
  2. Yayınlarımız
  3. Profesyonel Futbolcu Sözleşmelerinin Hukuki Niteliğinin Değerlendirilmesi
Profesyonel Futbolcu Sözleşmelerinin Hukuki Niteliğinin Değerlendirilmesi

Genel anlamda sözleşmeler Türk Borçlar Hukuku çerçevesinde düzenleme alanı bulmaktadır. Sözleşmeleri borç doğuran sözleşmeler ve diğer sözleşmeler olarak ikiye ayırmak mümkündür. Borç doğuran sözleşmeler ise tek tarafa borç yükleyen veyahut iki tarafa borç yükleyen sözleşmeler olarak ikiye ayırabiliriz. Buna ek olarak, 6098 sayılı Borçlar Kanunu (TBK) bazı sözleşme tiplerini kanunda özel olarak düzenlemektedir. Makale konumuzu ilgilendiren “iş görme sözleşmeleri” bunlardan biridir. Taraflardan birinin bir iş görme borcunu yüklendiği sözleşmelere “iş görme sözleşmeleri” denilmektedir[1]. Hizmet sözleşmeleri, eser sözleşmeleri iş görme sözleşmesinin türleridir.

 

Bu bağlamda futbolcu sözleşmeleri amatör[2] veya profesyonel futbolcu ile profesyonel liglerde mücadele eden kulüp arasında akdedilen, futbolcunun kulübüne karşı bağımlı olarak iş görme edimini yüklendiği, kulübün ise iş görme edimi karşılığında futbolcuya ücret ödeme edimini yüklendiği tam iki tarafa borç yükleyen bir hizmet sözleşmesidir[3]. Söz konusu tanım ışığında Profesyonel Futbolcu Sözleşmelerinin üç unsurdan oluştuğunu söylemek doğru olacaktır; iş görme, ücret ve hukuki bağımlılık. Hukuki bağımlılık hizmetin işverenin gözetim ve yönetimi altında yapılmasını ifade etmektedir. Önemle vurgulamak gerekir ki, futbolcu sözleşmelerindeki kavramlar her ne kadar İş Kanunu ve İş Hukuku kavramlarına benzer ve/veya aynı gibi gözükse de Profesyonel Futbolcu Sözleşmeleri “iş sözleşmesi” olarak nitelendirilmemektedir.

 

Türk Borçlar Kanunu’nun 393. maddesine göre hizmet sözleşmesi; “işçinin işverene bağımlı olarak belirli veya belirli olmayan süreyle iş görmeyi ve işverenin de ona zamana veya yapılan işe göre ücret ödemeyi üstlendiği sözleşmedir”. 4857 sayılı İş Kanunu’nun 8. maddesine göre iş sözleşmesi; “bir tarafın (işçi) bağımlı olarak iş görmeyi, diğer tarafın (işveren) da ücret ödemeyi üstlenmesinden oluşan sözleşmedir. İş sözleşmesi, Kanunda aksi belirtilmedikçe, özel bir şekle tâbi değildir.” Bu iki hüküm karşılaştırıldığında ise iş sözleşmesinin 3 temel unsuru olan iş görme, ücret ve bağımlılık unsurları bakımından daha açıklayıcı olmaktadır. Her ne kadar İş Kanunu da genel olarak bir hizmet sözleşmesi ile işverene bağlı olarak çalışma ilişkilerini düzenlese de 4857 sayılı İş Kanunu’nun (İK) 4.maddesinin 1-g. bendinde sporcular İş Kanunu kapsamı dışında tutulmuştur.

 

Bu sebeple, İş Kanunu ‘nun yukarıda belirtilen konuları düzenleyen hükümlerinin profesyonel sporcu -dolayısıyla profesyonel futbolcu- sözleşmelerine uygulanması mümkün olmadığından, futbolcu ile kulübü arasındaki ilişkiye Borçlar Kanunu’nun hizmet sözleşmesini düzenleyen 393 vd. hükümlerinin uygulanması gerekecektir. Her tür iş, hizmet sözleşmesinin konusunu oluşturabileceğinden sporcuların yaptığı faaliyetlerin de hizmet sözleşmesine konu olmasına bir engel yoktur[4]. İş Hukuku, bir işverene bağlı olarak, bir hizmet sözleşmesine dayanmak suretiyle çalışanlara özgü bir hukuk dalıdır. Bu itibarla İş Hukuku, işçinin bir hizmet sözleşmesine dayanarak, herhangi bir işte, ücret karşılığında işverene bağlı olarak gördüğü hizmet dolayısıyla oluşan hukuki ilişkiyi düzenler. Borçlar Kanunu, hizmet sözleşmesini iş görme yükümlülüğü altındaki kişinin söz konusu hizmeti vermeyi, işverenin de bu hizmet karşılığında ücret ödemeyi taahhüt ettiği bir sözleşme olarak tanımlandığından, profesyonel futbolcuyla kulübü arasındaki sözleşme, standart iş sözleşmesi olup, iş kanunu da bir hizmet sözleşmesine dayalı olarak herhangi bir işte ücret karşılığı çalışan işçi, işçiyi çalıştıranı işveren, işin yapıldığı yeri işyeri saydığından, futbolcu işçi, kulüp yönetimi işveren, kulüpte işyeri; olarak düşünülebilir. Ancak sporcular iş kanunu kapsamı dışında bırakıldıklarından İş Kanunu açısından işçi sayılmamaktadırlar. Sonuç olarak, sporcu hakkında iş kanunu hükümlerinin uygulanmayacağı açıkça ifade edildiğinden profesyonel sporcuların İş Kanunu hükümlerinden yararlanmaları düşünülemez.

           

7036 sayılı İş Kanununun göreve ilişkin 5/1/a maddesinde, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun ikinci Kısmının Altıncı Bölümünde düzenlenen, hizmet sözleşmelerine tabi işçiler ile işveren veya işveren vekilleri arasında, iş ilişkisi nedeniyle sözleşmeden veya kanundan doğan her türlü hukuk uyuşmazlıklarında görevli mahkemenin iş mahkemesi olduğu hükme bağlanmıştır. Yine aynı kanunun 38′ inci maddesinde de görevi düzenleyen 5′ inci maddesinin yayın tarihinden itibaren yürürlüğe gireceği belirtilmiştir.

 

O halde 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun İkinci Kısmının Altıncı Bölümünde düzenlenen hizmet sözleşmelerine tabi işçiler ile işverenler arasındaki iş ilişkisinden doğan uyuşmazlıklarda, 7036 sayılı Kanununun 5’inci maddesinin (a) bendinde ve 38’inci maddeleri gereğince 25/10/2017 tarihinden sonra açılan davalarda görevli mahkeme iş mahkemeleridir.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

[1] OĞUZMAN, M. Kemal/ÖZ, Turgut: Borçlar Hukuku Genel Hükümler, İstanbul 2015, s. 47.

[2] Bkz. TFF nezdinde amatör olarak tescilli bir futbolcu, profesyonel futbolcu sözleşmesi imzalayarak profesyonel futbolcu statüsünü kazanabilmektedir.

[3] ÇEVİKER/Emirhan: Profesyonel Futbolcu Sözleşmesinin Sona Ermesi ve Sona Ermenin Sonuçları s. 42.

[4] ERTAŞ, Şeref/PETEK, Hasan: Spor Hukuku, Ankara 2017, s. 403.