Bize Ulaşın

Tenkis Davası

  1. Ana Sayfa
  2. Yayınlarımız
  3. Tenkis Davası
Tenkis Davası

                                                      

  1. GİRİŞ

            Tenkis, kelime manası olarak azaltma, eksiltmedir[1]. Tenkis kavramı ise, miras bırakanın yapmış olduğu sağlar arası ya da ölüme bağlı tasarruflarla saklı pay sahibi mirasçıların saklı paylarını ihlal etmesi durumunda sözü edilen mirasçılar tarafından talep edilebilen bir miras hukuku kurumudur[2].

            Hukukumuzda tenkis talebi kural olarak dava yoluyla öne sürülmektedir. Ancak bu talebin Türk Medeni Kanunu (TMK) m.571/3’e göre def’i yoluyla öne sürülmesi de mümkündür. Tenkis davasının “ Miras bırakanın yapmış olduğu birtakım sağlar arası ve ölüme bağlı tasarruflarla saklı payları ihlal etmesi durumunda, kural olarak saklı pay sahibi mirasçılar, bazı istisnai durumlarda ise bu kişilerin alacaklıları tarafından söz konusu tasarrufların tasarruf özgürlüğü sınırlarına indirilmesini sağlayan dava” olarak tanımlanması mümkündür. Tenkis davası, saklı payın yaptırımı olarak kabul edilmektedir[3].

            Kural olarak tenkis davası miras bırakan hayatta iken açılamaz ve bu konuda ihtiyati tedbir kararı verilemez[4]. Miras bırakının ölümünü beklemek zorundadırlar.

 

  1. TENKİS DAVASININ HUKUKİ NİTELİĞİ

Eda davaları, davalının bir şeyi vermeye, yapmaya veya yapmamaya mahkûm edilmesini amaçlayan bir dava türüdür. (Hukuk Muhakemeleri Kanunu md. 105) Tenkis davası, niteliği itibariyle eda davasıdır. Yargıtay da tenkis davasının eda davası olduğu görüşünü benimsemiştir[5]. Bu sebeple tenkis davasının kazanılması halinde, muris tarafından davalıya yapılmış bulunan kazandırmaların ayrıca bir eda davası açılmaksızın davacıya iadesi mümkündür[6].

 

  1. SAKLI PAY ve SAKLI PAYLI MİRASÇILAR

Saklı pay (mahfuz hisse), bazı yasal mirasçılara tanınmış olan, miras bırakanın üzerinde  tasarruf edemediği miras hissesini ifade eder. TMK’ a göre, saklı paylı mirasçılar birinci zümrede miras bırakanın altsoyu, yani çocuklar, torunlar, torun çocuklarıdır. İkinci zümrede murisin ana ve babası saklı pay sahibidir. Buna rağmen, kardeşlerin, kardeş çocuklarının saklı payları yoktur. Üçüncü zümrenin de saklı payı yoktur. Sağ kalan eşe de saklı pay sahibidir.

Altsoyun saklı pay oranı yasal miras payının 1/2’sidir. Anne ve babanın saklı pay oranı yasal miras payının 1/4’üdür. Sağ kalan eş altsoy ile mirasçı olmuşsa yasal miras payının tamamı saklı payıdır. Sağ kalan eş anne ve baba ile mirasçı olmuşsa yasal miras payının tamamı saklı payıdır. Sağ kalan eş tek başına veya büyük anne ve büyük babalar ile mirasçı olmuşsa yasal miras payının 3/4’ü saklı payıdır.

 

  1. TENKİS DAVASININ ŞARTLARI

TMK m.560/1'e göre, ''Saklı paylarının karşılığını alamayan mirasçılar, miras bırakanın tasarruf edebileceği kısmı aşan tasarrufların tenkisini dava edebilirler.'' Buna göre, tenkis davasının iki şartı bulunmaktadır.  İlki, miras bırakanın ölüme bağlı tasarrufları veya bazı sağlar arası kazandırmaları ile tasarruf oranını aşmasıdır. İkincisi mirasçının saklı pay hakkının ihlal edilmiş olmasıdır[7].

Tasarruf oranı, terekeyle saklı paylar toplamı arasındaki farktır. Örneğin, saklı paylar toplamının 3/4 olarak kabul ettiğimizde, miras bırakanın tasarruf edebileceği kısım 1/4'tür[8]. Tasarruf oranının aşılarak mirasçıların saklı paylarına tecavüz edildiğinin tespiti için öncelikle tasarruf oranının hesaplanması gerekmektedir.

Tasarruf oranı, miras bırakanın ölüm anındaki değer üzerinden hesaplanır. Tereke, bir kimsenin ölümüyle mirasçılarına geçen hukukî ilişkilerinin (mal, hak, alacak ve borçlarının) tümünü ifade eden bir kavramdır. Hesabı yapılırken, miras bırakanın borçları, cenaze giderleri, terekenin mühürlenmesi ve yazımı giderleri, miras bırakan ile birlikte yaşayan ve onun tarafından bakılan kimselerin üç aylık geçim giderleri terekeden indirilir. Bununla birlikte denkleştirmeye tabi kazandırmalar, tenkise tabi sağlar arası kazandırmalar, hayat sigortası alım bedeli gibi bazı değerlerin de terekeye eklenmesiyle terekenin tespiti yapılır ve tasarruf oranın ne kadar aşıldığı, saklı payın ne oranda zedelendiği bulunur[9].

 

  1. TENKİSE TABİ KAZANDIRMALAR

Tenkise tabi bir kazandırmadan bahsedebilmek için, kazandırmanın karşılıksız yapılmış olması gerekir. Ayrıca muris tarafından yapılan her türlü kazandırma da tenkise tabi değildir. Ölüme bağlı tasarruf yoluyla yapılan kazandırmaların tamamı tenkise konu olurken, sağlar arası kazandırmalar sınırlı olarak tenkise konu olmaktadır.

Kanunda tenkise konu sağlar arası kazandırmalardan biri TMK. m. 561/b.1' de düzenlenen murisin, mirasçılık sıfatını kaybeden yasal mirasçıya miras payına mahsuben yapmış olduğu sağlar arası kazandırmalar, geri verilmemek kaydıyla altsoyuna malvarlığı devri veya borçtan kurtarma yoluyla yaptığı kazandırmalar ya da alışılmışın dışında verilen çeyiz ve kuruluş sermayesidir.

Diğer bir sağlar arası kazandırma da, miras haklarının ölümden önce tasfiyesi maksadıyla yapılan kazandırmalardır. Burada, bir mirasçının ivazlı feragat sözleşmesiyle mirastan feragat etmesi halinde, muris tarafından yapılan ivazın tenkisinden bahsedilmektedir. Bununla birlikte murisin serbestçe dönme hakkını saklı tutarak yaptığı bağışlamalar ve ölümünden önceki bir yıl içinde âdet üzere verilen hediyeler dışında yapmış olduğu bağışlamalar da tenkise tabidir.

Ayrıca murisin saklı pay kurallarını etkisiz kılmak amacıyla yaptığı açık olan kazandırmalar da tenkise tabi olan kazandırmalardan sayılmıştır. Böylece, murisin ölümünden önceki bir yıl içinde yaptığı bağışlamalar, saklı payı etkisiz kılma amacı taşısın veya taşımasın tenkise tabi iken, bir yıldan daha eski bağışların tenkisi için saklı pay kurallarını etkisiz kılma şartı öngörülmüştür.

  1. TENKİSE TABİ OLMAYAN KAZANDIRMALAR

 

  • Adet üzerine verilen olağan hediyeler; murisin malvarlığı ile orantılı şekilde nişan, düğün, doğum günü, evlilik yıl dönümü gibi vesilelerle verilen hediyeler,
  • Murisin serbestçe dönme hakkını saklı tutmaksızın, saklı pay kurallarını etkisiz bırakmak istemeden, ölümünden bir yıldan daha önce yapmış olduğu sağlar arası bağışlamalar,
  • Ahlaki bir ödevin yerine getirilmesi için verilen para ve diğer malvarlığı değerleri
  • Eşlerden birisinin diğerine karşı sahip olduğu mal rejimlerine ilişkin yasal veya sözleşme kaynaklı hak ve talepler, tenkise tabi olmayan sağlar arası kazandırmalardır.

 

  1. DAVANIN TARAFLARI, GÖREVLİ ve YETKİLİ MAHKEME

Tenkis davasında davacılar saklı paylı mirasçılardır. Saklı paylı mirasçıların alacaklıları ve iflas dairesine de bazı şartların varlığı halinde, tenkis davası açma imkânı tanınmıştır. Tenkis davası murisin tenkise tabi kazandırma yapmış olduğu kişiye karşı açılır. Görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesidir. Murisin son yerleşim yeri mahkemesi kesin yetkilidir. (Hukuk Muhakemeleri Kanunu md. 11)

  1. DAVA AÇMA SÜRESİ

TMK m.571/1’e göre, “Tenkis davası açma hakkı, mirasçıların saklı paylarının zedelendiğini öğrendikleri tarihten başlayarak bir yıl ve her halde vasiyetnamelerde açılma tarihinin, diğer tasarruflarda mirasın açılması tarihinin üzerinden on yıl geçmekle düşer. Bu süreler hak düşücü süredir.

Bir tasarrufun iptali kararı diğerini canlandırıyorsa süreler söz konusu iptal kararının kesinleştiği tarihten itibaren başlar. Davacı saklı payına tecavüz edildiğini miras açılmadan önce öğrense bile süreler işlemez. Aynı şekilde vasiyetname açılmadan bu süre işlemeyecektir.

  • TENKİS DEF’İ

Def’i, borçluya tanınmış, borçlanılan edimin ifasından özel bir sebeple kaçınma hakkıdır. Saklı paylı mirasçılar, ihlal edilen saklı paylarının karşılığını dava yoluyla talep edebilecekleri gibi, kendilerinden tenkise konu kazandırmaların ifası istendiğinde, bu taleplerini def’i yoluyla da ileri sürebilirler. Tenkis def’i yalnızca tenkise konu kazandırmanın henüz ifa edilmediği durumlarda kullanılabilecek bir haktır. Tenkise konu kazandırma hâlihazırda ifa edilmişse, bu durumda saklı paylı mirasçının tenkis def’inde bulunma imkânı yoktur, hak düşürücü süreler geçmemişse tenkis davası açması gerekir[10]. Saklı paylı mirasçının alacaklılarının ya da iflas idaresinin tenkis def’inde bulunma hakkı yoktur[11].

  1. TENKİS USULÜ

Tenkis davası açıldıktan sonra tenkisin hangi usulde yapılacağı TMK’ da belirlenmiştir. TMK md. 570’ e göre tenkis, saklı pay tamamlanıncaya kadar; önce ölüme bağlı tasarruflardan, bu yetmezse en yeni tarihliden en eskisine doğru geriye gidilmek üzere sağlar arası kazandırmalardan yapılır. Ancak burada bazı kazandırmaların tenkisinin en son yapılacağı özel belirlenmiştir. Bunlar, kamu tüzel kişiler ile kamuya yararlı dernek ve vakıflara yapılan ölüme bağlı tasarruflar ile sağlar arası kazandırmalar en son sırada tenkis edilir.

  1. İADE SORUMLULUĞU

Geri verme yükümlülüğüne ilişkin TMK’ da iyiniyet – kötüniyet ayrımını da gidilmiştir. Kendisine tenkise tâbi bir kazandırma yapılmış olan kimse iyiniyetli ise, sadece mirasın geçmesi anında kazandırmadan elinde kalanı geri vermekle yükümlüdür; iyiniyetli değilse, kötü niyetli zilyedin geri verme borcuna ilişkin hükümlere göre sorumlu olur.

TMK.m.995' e göre, ''İyiniyetli olmayan zilyet, geri vermekle yükümlü olduğu şeyi haksız alıkoymuş olması yüzünden hak sahibine verdiği zararlar ve elde ettiği veya elde etmeyi ihmal eylediği ürünler karşılığında tazminat ödemek zorundadır.'' Kötü niyetli lehtar saklı paylı mirasçının saklı payına karşılık gelen miktarın tamamını iade ile yükümlüdür.

 

 

 

 

 

 

 

 

[1] https://sozluk.gov.tr/ (Erişim Tarihi: 28.10.2022)

[2] TOKUR, Zeynep, Tenkis Davası, 2019, s. 3.

[3] TOKUR, s.4.

[4] TURAN BAŞARA, Gamze, Ölüme Bağlı Tasarrufların Tenkisi ve Tenkis Davası, TAAD, Yıl.7, S.27, Temmuz, 2016, s.388.

[5] Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Esas No: 2011/1-360, Karar No: 2010/372: “Tenkis davası, tasarrufa konu malın lehtarın eline geçmiş olması halinde, eda istemini de kapsar.”

[6] Tekdoğan, Aydın, Mirasta Denkleştirme (İade) ve Tenkis Davaları, Terazi Aylık Hukuk Dergisi, C.13, S.139, Mart 2018, s.136.

[7] TURAN BAŞARA, s. 389-390.

[8] TURAN BAŞARA, s.366.

[9] TURAN BAŞARA, s.366 vd.

[10] TOKUR, s. 145.

[11] TEKDOĞAN, s. 537.