Bize Ulaşın

Vergide Uzlasma

  1. Ana Sayfa
  2. Yayınlarımız
  3. Vergide Uzlasma
Vergide Uzlasma

Uzlaşma, verginin mükellef ile vergi idaresinin müzakeresi sonucu ödenmesini ifade eder. Uzlaşma, tarhiyat öncesi uzlaşma ve tarhiyat sonrası uzlaşma olarak ikiye ayrılır. Bu iki kavram da kendi içinde detaylı durumlar barındırmaktadır. Vergi Usul Kanunu (VUK) uyarınca uzlaşma kavramı tarhiyat sonrası uzlaşmayı kapsamaktadır.

Tarhiyat Nedir?

Bir alacağın üzerinden hesaplanacak vergi miktarı konusudur. Yani miktarın belirlenmesidir.

 Tarhiyat Öncesi Uzlaşma

Tarhiyat öncesi uzlaşma, vergi idaresi ile mükellef arasında henüz salınmamış vergi ve kesilmemiş cezaya ilişkin, diğer bir ifadeyle vergi incelemesi safhasındaki uzlaşmaya denilmektedir[1].

            Tarhiyat Öncesi Uzlaşmanın Konusu ve Kapsamı

            Hazine ve Maliye Bakanlığı, vergi incelemesine dayanılarak tarh edilecek vergiler ve bunlara ilişkin kesilecek vergi ziyaı cezaları ile 5.000 (6.800 üzeri) Türk lirasını aşan usulsüzlük ve özel usulsüzlük cezalarında (359 uncu maddede yazılı fiillerle vergi ziyaına sebebiyet verilmesi halinde tarh edilecek vergi ve kesilecek ceza ile bu fiillere iştirak edenlere kesilecek ceza hariç) tarhiyat öncesi uzlaşma yapılmasına izin verebilir. Uzlaşmaya konu edilebilecek usulsüzlük ve özel usulsüzlük cezalarının tespitinde, cezayı gerektiren fiil bazında kesilecek toplam ceza tutarı dikkate alınır.

Tarhiyattan önce uzlaşmaya varılması halinde tutanakla tespit edilen bu husus hakkında dava açılamaz ve hiçbir mercie şikâyette bulunulamaz. Uzlaşılan vergi miktarı üzerinden gecikme faizi hesaplanır. Tarhiyat öncesi uzlaşmanın temin edilememiş veya uzlaşma müzakeresinde uzlaşmaya varılamamış olması halinde mükellefler veya ceza muhatabı olanlar verginin tarhından ve cezanın kesilmesinden sonra uzlaşma talep edemezler.

            Tarhiyat Sonrası Uzlaşma

Verginin tarh edilip cezanın kesilmesinden sonra mükellefin yargı yoluna başvurmak yerine idare içerisinde ihtilafını çözmek için başvurabileceği yollardan birisi tarhiyat sonrası uzlaşmadır[2].

            Tarhiyat Sonrası Uzlaşmanın Konusu ve Kapsamı

            Mükellef tarafından, ikmalen, re ‘sen veya idarece tarh edilen vergilerle bunlara ilişkin vergi zıyai cezaları ile 5.000 (6.800 üzeri) Türk lirasını aşan usulsüzlük ve özel usulsüzlük cezalarının (359 uncu maddede yazılı fiillerle vergi zıyaına sebebiyet verilmesi halinde tarh edilen vergi ve kesilen ceza ile bu fiillere iştirak edenlere kesilen ceza ve 370 inci maddenin (b) fıkrası kapsamında kendilerine ön tespite ilişkin yazı tebliğ edilen mükelleflere mezkur maddeye göre kesilen ceza hariç) tahakkuk edecek miktarları konusunda, vergi zıyaına sebebiyet verilmesinin kanun hükümlerine yeterince nüfuz edememekten ya da 369 uncu maddede yazılı yanılmadan kaynaklandığının veya bu Kanunun 116, 117 ve 118 inci maddelerinde yazılı vergi hataları ile bunun dışında her türlü maddi hata bulunduğunun veya yargı kararları ile idarenin ihtilaf konusu olayda görüş farklılığının olduğunun ileri sürülmesi durumunda, idare bu bölümde yer alan hükümler çerçevesinde mükellefler ile uzlaşabilir. Uzlaşma konusu verginin matrah farkları itibariyle bölünebildiği durumlarda uzlaşma sadece toplam matrah farkının bu bölümüne isabet eden vergi kısmı için de yapılabilir.

            Uzlaşma talebi vergi ihbarnamesinin tebliğ tarihinden itibaren otuz gün içinde yapılır. Uzlaşmanın vaki olmaması veya temin edilememesi halinde yeniden uzlaşma talebinde bulunulamaz. Mükellef veya adına ceza kesilen; üzerinde uzlaşılan ve tutanakla tespit olunan hususlar hakkında dava açılmaz ve hiçbir mercie şikâyette bulunamaz. Bu hususa ilişkin aşağıdaki Danıştay kararı incelenebilir;

“Buna göre, tarhiyattan önce uzlaşmaya varıldığı, bu hususun usulüne uygun olarak düzenlenmiş tutanakla kayıt altına alındığı ve Kanun'un amir hükmü gereği uzlaşılan husus hakkında dava açılamayacağı ve hiçbir mercie şikâyette bulunulamayacağı açık olduğundan, kabule ilişkin Vergi Mahkemesi kararında hukuka uyarlık bulunmamaktadır.”[3]

Uzlaşmanın vaki olmaması halinde mükellef veya ceza muhatabı; tarh edilen vergiye veya kesilen cezaya, uzlaşmanın vaki olmadığına dair tutanağın kendisine tebliğinden itibaren genel hükümler dairesinde ve yetkili vergi mahkemesi nezdinde dava açabilir. Bu takdirde, dava açma müddeti bitmiş veya 15 günden az kalmış ise bu müddet tutanağın tebliği tarihinden itibaren 15 gün olarak uzar.

 

 

             

 

 

[1] KIZILOT, Şükrü ve KIZILOT, Zuhal,” Vergi İhtilafları ve Çözüm Yolları”, 10. Baskı, Yaklaşım Yayıncılık, Ankara (2005), s. 253.

[2] HOCAOĞLU, Celal, “Vergi Hukukunda Uzlaşma”, s. 498.

[3] Danıştay, 4. Daire, E. 2019 / 4187, K. 2019 / 8483, T. 9.12.2019 Kararı.